1 2 3 ... 6 >

Tuğra Yüzükleri

 

Eski Türk devletlerinin geleneği haline gelen, padişahların imzasını kendinde ihtiva eden tuğra, işlevselliği ile beraber Osmanlı döneminde sultanın parmağını bezeyen süs eşyası olmuştur. Her padişahın imzası onun için mühür yüzük olarak hazırlanıyordu.

 

Günümüzde sanat değeri kazanan tuğra, erkek yüzükler için özel ve vazgeçilmez Osmanlı motiflerinden biridir. Diriliş Takı’nın da geniş ürün yelpazesinde kendine has yeri olan Tuğra yüzükleri  özel tasarımlarıyla müşterilerin dikkatini çekiyor.

 

Tuğra`nın kendi başına ihtişamlı bir görüntüsü vardır ki bunun da sebebi hat sanatının bir kolu olmasıdır. Tuğranın asil ve ihtişamlı görünümü yüzük üzerinde değerli taşlarla birleşince erkek gümüş yüzükler daha da ihtişamlı görünüm kazarak göz alıcı tasarıma kavuşuyor.

 

Osmanlı döneminde Padişahların serçe parmağına taktıkları mühür yüzüklerine imza işlevi gördüğü için tuğra yüzükleri de denebilir. Padişahların mühür yani Tuğra yüzükleri sadece mühür işlevi görmemekle birlikte özel taşlarla süslenmiş ihtişamlı süs eşyalarıydı.

 

Osmanlı padişahlarının mührü olan Tuğra yüzükleri onların daima parmaklarında olan yüzük olmakla onun dışında padişahların Divan için, yabancı ülkelerle yapılan görüşler için, özel günler için, av için özel olarak tasarlanmış yüzükleri de vardı ki bunların her biri çok değerli taşlarla süslenmiş birer sanat eseri değerinde yüzüklerdir.

 

Tuğra Yüzük Modelleri

 

Diriliş Takı olarak Osmanlı yüzükleri serimizin büyük bir kısmını tuğra yüzükleri teşkil etmektedir. Bu yüzüklerin her biri Osmanlı dönemindeki erkek yüzükleri, özellikle padişahların yüzüklerini baz alarak tasarlıyoruz.

 

Online sitemizde Tuğra yüzük modelleri için müşterilerimize 100’ün üzerinde ürün seçeneği sunuyoruz. Taşlı ve taşsız olarak hazırladığımız tuğra yüzük modelleri ihtişamlı görünümü ve kendine has tasarımlarıyla Osmanlı döneminin tüm özelliklerini kendinde barındırıyor.

 

Taşlı tuğra yüzüğü modellerinde Diriliş Takı’nın bünyesinde bulunan değerli taşlardan yeşil ve ateş kehribarı, akik,  yemen akiği, sedef, kaplan gözü, kırmızı, mavi ve siyah zirkon taşlarını tercih ediyoruz. Bu taşlar kendi tasarımlarımız olan 925 ayar gümüş madeninden üretilmiş yüzüklerimize özel anlam ve ihtişam katıyor. Taşsız tuğra yüzük modelleri taşlı yüzüklere kıyasla daha yalın tasarımlara sahip olmakla seçimini sadelikten yana kullanan müşterilerimizin zevkini yansıtıyor. Osmanlı döneminde çok yaygın tekniklerden biri olan mine tekniği de tuğra yüzük modelleri tasarlarken kullandığımız tekniklerden biridir.

 

Tuğra yüzüklerini tasarlarken sadece tuğra ve değerli taşlarla yetinmiyoruz. Hem taşlı hem de taşsız modellerimizde tasarımı tamamlamak için kalem işi Osmanlı dönemi motif ve desenlerini, bu dönemle uyum sağlayabilecek, aynı zamanda eski Türk geleneklerini yansıtan simgelerden olan ay yıldız motifi, Göktürkçe türk yazısı, eski türk devletlerinden olan Selçukluların çift başlı kartal simgesini, kurt simgesini yüzükle bir bütün teşkil edecek şekilde birleştiriyoruz.

 

Tuğra Yüzük Fiyatları

 

Tuğra yüzük fiyatları yüzüğün el işçiliğine, yüzükte kullanılan değerli taşlara bağlı olarak farklı fiyatlar sergiliyor. Taşlı tuğra yüzükler ihtişamlı görünümleri ile işçilik talep ettikleri için taşsız yüzük modellerinden farklı olarak daha yüksek fiyatlar gösteriyor. Yüzük üzerine eklenen farklı motifler ve desenler ise yüzüğe değer kazandırıyor.

 

Bütünlükle Osmanlı yüzükleri kategorisi özellikle tuğra yüzükleri köklerine bağlı olan ve Osmanlı tarihine ilgi duyan onu araştıran erkek müşterilerimizin dikkatini çekmektedir. Eğer sizin de eşiniz, oğlunuz, babanız veya yakın bir arkadaşınız Osmanlı kültürüne merak duyuyorsa Osmanlı yüzükleri o kişiler için en güzel hediye olabilir.

 

Diriliş Takı tuğra yüzük modelleri ile Osmanlı dönemini müşterilerine yeniden yaşatıyor. Siz de yüksek kaliteli ve özel tasarımlı tuğra yüzüklerine uygun ve indirimli fiyatlarla sahip olmak istiyorsanız Diriliş Takı online sitesini ziyaret edebilirsiniz.

 

Tuğra Nedir?

 

Hat sanatının bir kolu olan tuğra, padişahın ismini ihtiva eden özel bir işaret olmuştur. Hat sanatı Nabati harflerinden geliştirilen Arap yazısıyla yazılan İslami sanattır. Şam, Bağdad, Kurtuba, Kahire, Konya, Semerkand, Herat, Tebriz gibi taht merkezlerinde hükmünü sürdüren İslam devletleri ve hanedanları zamanında daima ilgi çekici bir sanat olarak görülen hüsn-i hat, Osmanlı İmparatorluğu’nda “Türk Hat Sanatı” adıyla önem kazanmıştır.

 

Tuğra, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşundan TBMM’nin 1 Kasım 1922 tarihindeki kararına esasen saltanatın kaldırılmasına kadar gelişerek ve değiştirilerek farklı yerlerde kullanılmış, bu gün Osmanlı kültürünün önemli bir parçası olarak değer kazanmış, erkek gümüş yüzükleri süsleyen anlamlı ve önemli motiflerden biri olmuştur.

 

Tuğranın ilk kullanılması Osmanlı dönemine tesadüf etmez. Önce Oğuz hakanlarının işareti, Büyük Selçuklu İmparatorluğunda, birçok Anadolu Beyliklerinde padişahın işareti ve yazılı alameti olmuştur. Ama Osmanlı İmparatorluğu döneminde büyük bir üne kavuşmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nda tuğra ve arma, devletin egemenliği yanında maddi ve manevi şahsiyetini sembolize eden, dünyada yaygınlık ve bilinirlik açısından eşi benzeri olmayan işaretlerdir.

 

Osmanlı tuğralarının üzerinde sultanın ve babasının adı, çoğunda da “el-muzaffer daima” yani padişahların her daim muzaffer olması duası yazılmıştır. Osmanlı tuğraları içerisinde en mükemmeli Hattat Sami Efendi’nin II Abdülhamid için yazdığı tuğra kabul edilmekle ona “Tuğraların padişahı” deniliyor.

 

Osmanlılar döneminde ise emir ve fermanların imzalanmasıyla beraber ticaret amacıyla da kullanılann tuğra, ticari ve sanayi alanlarda faaliyet gösteren şirket, fabrika vb. kuruluşlar tarafından ya doğrudan ya da fabrika, şirket kapılarına asmaları şeklinde de kullanılmıştır.

 

Osmanlı İmparatorluğu’nda en eski tuğranın şimdiye kadar hiçbir yerde rastlanmasa da Orhan Gazi’ye ait olduğu,  Osman Gazi dönemine ait bir paranın üzerine “Osman bin Ertuğrul bin Gündüz Alp” ifadesi yazıldığı söyleniyor. II. Murad döneminde ise bu tuğraya muzaffer ve daima kelimeleri eklenmiş,  Fatih döneminde tuğra standart şekline ulaşmıştır.

 

 

Padişah adına yazılacak fermanlara ve namelere padişahın tuğrasını Tuğrakeş-i ahkam da denilen Nişancı çekerdi. Padişah tuğrasına tevki denildiği için Nişancıya da tevki’i adı verilmiştir. XVI. yüzyılda  padişahın namelerini yazma işi reisülküttablara devredildiği için nişancılar sadece tuğra çekmekle meşgul olmuştur.

 

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR